Edirne Belediyesi’ne iş başvurusu yapmak için sayfamızdan Edirne Belediye’sinin tarihçesini inceleyin, devamında Edirne Belediyesi Personel ilanları ve Edirne Belediyesi İşçi Alımı haberlerine ait linki bulabilirsiniz.
Türk-Osmanlı târihinde büyük bir yeri olan serhat şehri Edirne’ye,
ilkçağda Trak kabilelerinden Betlegerriler ve ardından Odrysler
yerleşmişlerdir. M.Ö. 4. asırda Makedonyalılara, sonra Roma
İmparatorluğuna ve M.S. 395’te Roma’nın parçalanması ile Doğu Roma
(Bizans)ya geçmiştir. M.S. 586’da Avar Türkleri kuşatmış, fakat
alamamıştır. Bulgar Türkleri, 914’te Edirne’yi almışsa da, kısa bir
müddet sonra Bizanslılar geri almışlardır. 1050 ve 1078’de Peçenek
Türkleri kuşatmıştır.
Osmanlı Türklerinin Rumeli’ye geçmesinden kısa bir müddet sonra, 1361
Temmuzunda Hacı İl Bey ve Evranos Bey emrindeki Türk ordusu
tarafındanBizanslılardan alınarak fethedilmiştir. Edirne tekfuru kuşatma
esnâsında Enez’e kaçmıştır. Tekfursuz kalan şehir halkı, dînî
liderlerine “Ne yapalım?” diye sorar. Papazlar güzel kızları su almak
için sur dışına gönderirler.Türk askerleri bu kızlara bakmaz bile.
Ayrıca üzüm bağlarından yenilen üzüm kütüklerine paralarının bir mendil
içinde bağlanmış olması üzerine, bu ordunun yenilmeyeceğini anlayan
papazların tavsiyesi üzerine şehir halkı, Osmanlı komutanı Lala Şahin
Paşaya teslim olurlar. Edirne 1361-1453 arasında Osmanlı Devletinin
başşehri olmuş ve 91 sene başşehirlik yapmıştır. Birinci Murad
Han,Avrupa fütûhâtını buradan başlatmıştır.
Fetret devrinde (1402-1413) Emir Süleymân ve kardeşi Mûsâ Çelebi’nin
başşehri olmuştur. 1413’te pâdişah olan Çelebi Sultan Mehmed, uzun
müddet Edirne’de kalmıştır. İkinci Murad Han zamânında,Edirne’nin ve
çevresinin Türk-Osmanlı mîmârîsi ile yeniden inşâ edilmeye başlandığı
görülür.Trakya ulaşımı bir ağ gibi örülmeye başlanmış, târihî Uzunköprü
köprüsü yapılmış, Ergene nehri üzerinde iç kısımlara doğru ulaşım
sağlanmıştır. İstanbul fethinde kullanılan toplar “Tophâne Bayırı’nda”
dökülmüştür.Türk akıncılarının üssü hâline gelenEdirne
Kalesi,İstanbul’un fethine zemin hazırlayan müstahkem mevki hâline
gelmiştir.Üs olan Edirne Osmanlı Türk hükümdârlarının İstanbul’dan sonra
en hoşlandıkları bir şehir olmuştur. Hattâ bâzıları Edirne’yi
İstanbul’a tercih etmişlerdi.
Dördüncü Mehmed (1648-1687) ile kardeşleri İkinci Süleymân
(1687-1691) ve İkinci Ahmed’in oğlu İkinci Mustafa (1695-1703) uzun süre
Edirne’de oturmuşlardır. Bu devirde İstanbul bir kaymakam (Başbakan
vekîli) tarafından yönetiliyor, devletEdirne’den idâre ediliyordu. Bu
durum bâzılarının menfaatlerine dokunduğu için huzursuzluğa sebeb oldu.
“Edirne Vak’ası” denilen hâdise ile İkinci Mustafa tahttan
indirildi.Yerine kardeşi Üçüncü Ahmed pâdişâh oldu. Dördüncü Mehmed ile
kardeşi İkinci Süleymân ve İkinci AhmedEdirne’de vefât ettiler.
Edirne, Osmanlı devrinde merkezi Sofya’da bulunan Rumeli
Beylerbeyliğine (Eyâletine) bağlı bir vilâyetti. Edirne kâdısı, Osmanlı
Devletinin İstanbul kâdısından sonra en yüksek rütbeli kâdısı sayılırdı.
Edirne bir ilim merkezi, medreseler (üniversiteler) şehriydi.
Tanzimâttan sonra Edirne vilâyeti (eyâleti) kuruldu. Doğu ve Batı Trakya
Edirne’ye bağlandı. Balkan Harbinden sonra Batı Trakya (2
vilâyet)Bulgaristan’a bırakıldı.
1700 senesinde, Edirne 350 bin nüfûsu ile dünyânın en büyük birkaç
şehrinden biriydi. Bunlar; İstanbul, Pâris, Londra ve Edirne idi. On
sekizinci asırdan îtibâren gerilemeye başladı. 1745 senesinde çıkan
büyük bir yangınla 60 mahalle kül oldu. 1751 yangını da 1745’teki yangın
şiddetindeydi.
Edirne 4 defâ istilâya uğramış ve çok zarar görmüştür. 1829’da Ruslar
Edirne’ye girmiş bir kaç ay kalmıştır. İkinci Sultan Mahmud, Edirne’de
10 gün kalarak halkın moralini takviye etmiş, istilânın tahribâtının
yeniden îmârı için emir vermiştir. 20Ocak 1878’de Edirne’ye giren Ruslar
13 ay kalmışlar ve şehri tahrib etmişlerdir. Balkan Harbinde Şükrü
Paşanın kahramanca savunmasına rağmen, açlık sebebiyle, Bulgarlara 26
Mart 1913’te teslim oldu. 4 ay sonra Türk ordusu 22 Temmuz 1913’de
Edirne’yi geri aldı. Birinci Dünyâ Harbinden sonra 1920 Temmuzundan 25
Kasım 1922’ye kadar Yunan ordusunun işgâlinde kalan Edirne, çok geriledi
ve dünyâda Edirne derecesinde gerileyen başka bir şehir görülmedi.
Lozan Antlaşması ile EdirneTürkiye sınırları içine alındı. Cumhûriyetten
sonra Edirne kendi adını taşıyan ilim merkezi oldu. İkinci Dünyâ
Harbinde Edirne boşaldı ve çok sıkıntılı günler yaşadı.
Edirne Belediye’sinin iletişim sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder